Fujifilm X-T4 İlk İzlenimlerim
Aslında ben de dahil çoğu kimse X-T4’ün bu kadar erken geleceğini tahmin etmiyordu. Çünkü Fujifilm genel olarak X-T serisini iki yıl da bir güncelliyordu. X-T3’ün üzerinden iki yıl geçmemesine rağmen X-T4’ün duyurusu yapıldı ve bugünlerde de satışa çıktı. Her X-T serisinde olduğu gibi bu fotoğraf makinasında da ilk izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. X-T4 ile video üzerine çalışmalar yaparak test etmek istiyordum. Ancak tüm dünyada etkisini gösteren salgın nedeniyle bu pek mümkün olmadı. Çekim yapmak istediğim yerler başta olmak üzere bir çok yerde kısıtlamalar meydana geldi. X-T4 ile baş başa geçirdiğim zaman çok olmasına rağmen onu sahada pek deneyimleyemedim. Ama yine de bazı çıkarımlar oldu. Toplamda makinayı birkaç saat ancak kullanabildim. Buradaki paylaşımlarım da o esnada yaklayabildiklerimden oluşuyor. İnsanlar içerde, atlar ise uzaktaydı. Tavukların başrolde olduğu bir dakikalık videoda 10 kat yavaşlatma seçeceğinin etkisini gözlemleyebilirsiniz. F-LOG çekilip sonradan lut eklendi.
Videoda 50-140 ve 56 mm lensi birlikte kullandım. Çoğunlukla AFS olarak çekim yaptım.
X-T4’ü donanım ve yazılım olarak iki ayrı kategoride değerlendirmek istiyorum. Öncelikle donanımdan başlayalım.
DONANIM
- Görüntü sabitleme özelliği (IBIS)
- Kapasitesi artan yeni pil sistemi
- LCD’de ki tasarım değişikliği (flexy)
- Yeni perde sistemi
- Fotoğraf ve Video ayrımı için yeni çark (Still&Movie)
Bunlar öne çıkan donanım yenilikleri. Vizör lastiği, grip çıkıntısı gibi başkaca küçük tasarımsal yenilikler de var ama öne çıkanlar bu yazdıklarım. Yeni bir işlemci ve yeni bir sensör yok. X-T3’deki sensör ve işlemci kullanılıyor. Ancak Auto Focus başta olmak üzere her parametrede iyileştirmeler söz konusu. Bütün bu iyileştirmeler bir tarafa, IBIS bir tarafa. Çünkü yeni bir Fujifilm fotoğraf makinası alacağınız zaman X-T3 ile X-T4 arasında kararsız kaldığınız da belirleyici olarak asıl etken görüntü sabitleme olacaktır. Diğer iyileştirmeler IBIS’den sonra gelecektir. Fujifilm daha çok lensler üzerinden görüntü sabitleme stratejisi uyguluyordu. Ancak kullanıcılardan gelen talepler neticesinde gövde üzerinde de bunu artık standart haline getirecek gibi görünüyor. Daha önce X-H1 ile IBIS’i gövde üzerinde kullanmıştı. Ama IBIS donanımı büyük olduğu için makinayı da büyütmüştü. Şu anki kullanılan sistem fotoğraf makinasının boyutlarında anlamlı bir değişikliğe yol açmamış. Hemen hemen X-T3 ile benzer bir ergonomi sunuyor. IBIS bana göre oldukça geç kalınmış bir iyileştirme. 6.5 stop görüntü sabitleme sunan bir donanımı oldukça küçük ebatlarda sensöre entegre etmekten kaynaklı bir gecikme olduğu söyleniyor. Anladığım kadarıyla Fujifilm fotoğraf makinasının boyutlarını büyütmek istemiyor. Çünkü aynasız makinaları tercih eden insanlar için hala en önemli öncelik küçük boyutlarda olmaları.
IBIS etkili çalışıyor mu? Bu yazıyı okumadan önce ya da okuduktan sonra muhtemelen YouTube üzerinde birçok karşılaştırmalı IBIS videolarına bakacak ve X-T4’ün gerçekten de harika bir sabitleme sunduğuna şahit olacaksınız. Sadece video çekerken değil fotoğraf çekerken de ciddi bir konfor yaratacak. 1 saniyede bile elde çekimler yapılabileceğini göreceksiniz. En önemlisi de sabit odaklı lensleri 6.5 stop gibi iddialı bir sabitleme yeteneği ile kullanabileceksiniz. Fujifilm’e ait 29 lensin 18’ini 6.5 stop, geri kalanında ise 5 stop olarak bir performans gösterecek. X-T4 ün en önemli özelliği bu olmasına rağmen sizlerle paylaşabilecek çekimlerim olmadı. Bu özelliği test etmek için farklı bir kurgu düşünüyordum. Ama sosyal mesafe kaynaklı nedenlerden dolayı bunu gerçekleştiremedim. Aşağıdaki videoda 23 mm 1.4 ile yatıyım 15 saniyelik takibi izleyebilirsiniz. Bana oldukça tatminkar geldi. Siz de yorumlarınızı aşağıya ekleyebilirsiniz.
X-T4 ile yürüyerek video çekilebilir mi? Bir gimbal gibi pürüzsüz olmadığını söyleyebilirim. Ama kontrollü adım atarak doğal bir takip yapılabilir. Projelerinizde kullanacağınız 5-10 saniyelik takip sahneleri için yeterli olacaktır. Ama daha uzun pürüzsüz takipler için gimbal gerekecektir. Ben gimbal kullanmayı pek tercih etmiyorum. X-T4 bana tek başına yetecektir. Projelerinde uzun planlarlar kullanmayanlar için gayet tatmin edici sonuçlar veriyor. Bu arada videoyu daha da stabil yapmak için DIS yani “dijital görüntü sabitleme” isimli bir özellik daha var. Donanımsal olarak yapılan sabitlemeyi eş zamanlı görüntüyü kırparak daha da pürüzsüz hale getiriyor. Bu özellik kullanıldığında görüntü biraz kırpılıyor. Hareketli takipler için kullanılabilir.
Performansı doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bir diğer donanımsal yenilik ise batarya. Hem tasarım olarak hem de kapasite olarak farklılıklar var. 600 kareye kadar kadar fotoğraf çekilebiliyor. Daha uzun video kayıtları yapılabiliyor.
X-T3 ve önceki serilerin en çok sevdiğim yanlarından biri LCD tasarımı idi. X-T4’de yapılan ve her yere dönen LCD pek hoşuma gitmedi. Görüntü sabitlemenin gelmesiyle birlikte, yotuberlar hareket halinde kendilerini de çekebilecek artık. Kamerada nasıl çıktıklarını da dönen LCD’den kontrol edebilecek. Fotoğrafçı ve videocular için ise ne kadar etkilidir bilemiyorum. Eski LCD ile ben tek harekette aşağıdan, yukardan çekimlerimi kontrol edebiliyordum. Şimdi en az 3 hareket yapmam gerekiyor. Ekranı çıkart, sola yatır, aşağı ya da yukarı çevir. Önceki LCD mekanizmanın ince yapısı da çok karizmatik duruyordu. Şimdiki biraz kutu gibi görünüyor. Aynı zamanda bel hizası gibi çekimlerde makinanın yanında bir de ekran olması iki şeyi taşıyor gibi hissettiriyor. Yürüyerek yaptığım takip sahneli video çekimlerinde ben makina kayışını gerdirerek çekim yaparım. Böylece daha stabil bir sonuç elde ederim. Yine aynı şeyi yapmak istedim ama ekran yanda olduğu için kayış ekranı kapattı. LCD tasarımı çekim konforumu oldukça düşürdü. Muhtemelen bazı kişiler bu tasarımı eskisine göre daha çok sevecektir. Çoğunluğun ise benim gibi düşüneceğini sanıyorum. Gerçi X-T serisi için yeni olan bu tasarım aslında çok eski bir tasarım. Bana 10 yıl önceki giriş seviyesi DSLR makinalarını hatırlatıyor. T1,T2 ve T3 bence oldukça yenilikçiydi. Yeni LCD’nin makina arkasında ekranı göstermeyecek şekilde ters kapanması çizilme ve darbe kaynaklı olabilecek arızaları önlemiş oluyor. Bunu bir avantaj olarak söyleyebilirim.
Yeni perde sistemi ile birlikte daha hızlı, daha sessiz ve daha uzun ömürlü çekimler yapmak mümkün hale geldi. Birçok kişi uç hızlarda ve yoğunlukta çekim yapmayacağı için perde sisteminin yeniliğini hissetmeyecektir.
Still & Movie Çarkı ile fotoğraf ve video olarak makinanın ikiye ayrılması iyi düşünülmüş. Önceden menüler, butonlar biraz daha komplikeydi. Bu yeni ayrım düğmesiyle net bir şekilde ayrım gerçekleşiyor. Menüler değişiyor. Başka bir ifadeyle, X-T4 hem fotoğraf hem de video kamerası değil. İstenildiğinde video kamera , istenildiğinde fotoğraf makinası. Bir cihaz içinde iki kamera.
X-T4’de hoparlör çıkış yeri bulunmuyor. Bunun yerine USB-C’den bir adaptör yardımı ile çıkış alabiliyorsunuz. Benim açımdan kayda değer bir kayıp sayılmaz bu. Bugüne kadar hiç bir çekimde kulaklık kullanmadım. Ses ile ilgili hassas çekimler yapan kişiler ise bu adaptörle işlerini rahat görebilirler. Yine bataryayı makina üzerinden şarj etmek mümkün. Extra grip ile 3 bataryayı aynı anda makina üzerinden şarj etme olanağından da bir yenilik olarak bahsedebiliriz.
X-T3 tüm dünyada video kalitesi ile ses getiren bir makina olmuştu. Ülkemizde de aynı şekilde çoğu profesyonel ya da amatör X-T3 ile fujifilm kullanmaya başlamıştı. Videodaki yüksek kalite seçeneklerine IBIS’in ekleniyor olması bir çok kullanıcıyı cezbedecektir. Bu yüzden X-T4 kendini anlatırken x-T3 kadar yorulmayacak ve kısa sürede en çok tercih edilen kameralaran birisi olacak.
YAZILIM (öne çıkanlar)
- Videoda 10 kat yavaşlatma seçeceği (240 FPS)
- F-Log izleme asistanı
- Yeni film benzetimi modu (Eterna Bleach Bypass)
- AF hızı 0.02 saniyeden daha düşük
- Düşük ışıkta artan AF başarısı
- HDR modu
Bu yazıklarımdan beni ilgilendirenler 240 FPS ve F-log izlencesi. Ayrıca jpeg çekenler için birçok yeni ayar eklenmiş. Renk ve tonlar için daha hassas ve ilave seçenekler getirilmiş. RAW çekenler için ise yeni bir sıkıştırılmış format eklenmiş. Sevilen classic negative film benzetimi de X-T4’e eklenmiş.
Özetle;
X-T3 tasarımını, LCD nedeniyle X-T4’den daha çok seviyorum. Fakat IBIS daha baskın geliyor. Fotoğraf çekerken alacakaranlıkta, loş ışıkta 1 saniyelik bir enstantane değeriyle çekim yapmak daha avantajlı. Hangi lensimde OIS olup olmadığını düşünmeksizin hareket etmek de özgürlük sağlayacaktır. Özellikle prime lensleri video çekimlerinde kullanmak oldukça keyifliydi. Fotoğrafta sık kullandığım 16-55 lensi, video çekerken de kullanmak çok iyi olacak. X-T2 ve X-H1 sahibi olup da daha iyi video çekmek için makinalarını güncellemek isteyenler için X-T4 iyi bir seçenek. X-T3 sahipleri ise makinalarını henüz yeni almışlardı. Psikolojik olarak bir eksiklik duygusu yaşayanlar olacaktır. Ama eğer ki OIS’li bir lensiniz varsa ve ara sıra video çekiyorsanız bence bir eksiklik yaşamınıza gerek yok. Çünkü video ve fotoğraf kalitesi aynı. Sadece çekim konforunda değişiklikler var. Bu da sizin tercihinize kalmış.