Yazılar

Fujifilm X-T4 İlk İzlenimlerim

Aslında ben de dahil çoğu kimse X-T4’ün bu kadar erken geleceğini tahmin etmiyordu. Çünkü Fujifilm genel olarak X-T serisini iki yıl da bir güncelliyordu. X-T3’ün üzerinden iki yıl geçmemesine rağmen X-T4’ün duyurusu yapıldı ve bugünlerde de satışa çıktı. Her X-T serisinde olduğu gibi bu fotoğraf makinasında da ilk izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. X-T4 ile video üzerine çalışmalar yaparak test etmek istiyordum. Ancak tüm dünyada etkisini gösteren salgın nedeniyle  bu pek mümkün olmadı. Çekim yapmak istediğim yerler başta olmak üzere bir çok yerde kısıtlamalar meydana geldi. X-T4 ile baş başa geçirdiğim zaman çok olmasına rağmen onu sahada pek deneyimleyemedim. Ama yine de bazı çıkarımlar oldu. Toplamda makinayı birkaç saat ancak kullanabildim. Buradaki paylaşımlarım da o esnada yaklayabildiklerimden oluşuyor. İnsanlar içerde, atlar ise uzaktaydı. Tavukların başrolde olduğu bir dakikalık videoda 10 kat yavaşlatma seçeceğinin etkisini gözlemleyebilirsiniz. F-LOG çekilip sonradan lut eklendi.

Videoda 50-140 ve 56 mm lensi birlikte kullandım. Çoğunlukla AFS olarak çekim yaptım.

X-T4’ü donanım ve yazılım olarak iki ayrı kategoride değerlendirmek istiyorum. Öncelikle donanımdan başlayalım.

DONANIM

  • Görüntü sabitleme özelliği (IBIS)
  • Kapasitesi artan yeni pil sistemi
  • LCD’de ki tasarım değişikliği (flexy)
  • Yeni perde sistemi
  • Fotoğraf ve Video ayrımı için yeni çark (Still&Movie)

Bunlar öne çıkan donanım yenilikleri. Vizör lastiği, grip çıkıntısı gibi başkaca küçük tasarımsal  yenilikler de var ama öne çıkanlar bu yazdıklarım. Yeni bir işlemci ve yeni bir sensör yok. X-T3’deki sensör ve işlemci kullanılıyor. Ancak Auto Focus başta olmak üzere her parametrede iyileştirmeler söz konusu. Bütün bu iyileştirmeler bir tarafa, IBIS bir tarafa. Çünkü yeni bir Fujifilm fotoğraf makinası alacağınız zaman X-T3 ile X-T4 arasında kararsız kaldığınız da belirleyici olarak asıl etken görüntü sabitleme olacaktır. Diğer iyileştirmeler IBIS’den sonra gelecektir.   Fujifilm daha çok lensler üzerinden görüntü sabitleme stratejisi uyguluyordu. Ancak kullanıcılardan gelen talepler neticesinde gövde üzerinde de bunu artık standart haline getirecek gibi görünüyor. Daha önce X-H1 ile IBIS’i gövde üzerinde kullanmıştı. Ama IBIS donanımı büyük olduğu için makinayı da büyütmüştü. Şu anki kullanılan sistem fotoğraf makinasının boyutlarında anlamlı bir değişikliğe yol açmamış. Hemen hemen X-T3 ile benzer bir ergonomi sunuyor. IBIS bana göre oldukça geç kalınmış bir iyileştirme. 6.5 stop görüntü sabitleme sunan bir donanımı oldukça küçük ebatlarda sensöre entegre etmekten kaynaklı bir gecikme olduğu söyleniyor. Anladığım kadarıyla Fujifilm fotoğraf makinasının boyutlarını büyütmek istemiyor. Çünkü aynasız makinaları tercih eden insanlar için hala en önemli öncelik küçük boyutlarda olmaları.

Fujifilm X-T4

IBIS etkili  çalışıyor mu?  Bu yazıyı okumadan önce ya da okuduktan sonra muhtemelen YouTube üzerinde birçok karşılaştırmalı IBIS videolarına bakacak ve X-T4’ün gerçekten de harika bir sabitleme sunduğuna şahit olacaksınız. Sadece video çekerken değil fotoğraf çekerken de ciddi bir konfor yaratacak. 1 saniyede bile elde çekimler yapılabileceğini  göreceksiniz. En önemlisi de sabit odaklı lensleri 6.5 stop gibi iddialı  bir sabitleme yeteneği ile kullanabileceksiniz. Fujifilm’e ait  29 lensin 18’ini 6.5 stop, geri kalanında ise 5 stop olarak bir performans gösterecek. X-T4 ün en önemli özelliği bu olmasına rağmen sizlerle paylaşabilecek çekimlerim olmadı. Bu özelliği test etmek için farklı bir kurgu düşünüyordum. Ama sosyal mesafe kaynaklı nedenlerden dolayı bunu gerçekleştiremedim. Aşağıdaki videoda 23 mm 1.4 ile yatıyım 15 saniyelik takibi izleyebilirsiniz. Bana oldukça tatminkar geldi. Siz de yorumlarınızı aşağıya ekleyebilirsiniz.

X-T4 ile yürüyerek video çekilebilir mi?  Bir gimbal gibi pürüzsüz olmadığını söyleyebilirim. Ama kontrollü adım atarak doğal bir takip yapılabilir. Projelerinizde kullanacağınız 5-10 saniyelik takip sahneleri için yeterli olacaktır. Ama daha uzun pürüzsüz takipler için gimbal gerekecektir. Ben gimbal kullanmayı pek tercih etmiyorum. X-T4 bana tek başına yetecektir. Projelerinde uzun planlarlar kullanmayanlar için gayet tatmin edici sonuçlar veriyor.  Bu arada videoyu daha da stabil yapmak için DIS yani  “dijital görüntü sabitleme” isimli bir özellik daha var. Donanımsal olarak yapılan sabitlemeyi eş zamanlı görüntüyü kırparak daha da pürüzsüz hale getiriyor. Bu özellik kullanıldığında görüntü biraz kırpılıyor. Hareketli takipler için kullanılabilir.

Performansı doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bir diğer donanımsal yenilik ise batarya. Hem tasarım olarak hem de kapasite olarak farklılıklar var. 600 kareye kadar kadar fotoğraf çekilebiliyor. Daha uzun video kayıtları yapılabiliyor.

Fujifilm X-T4

X-T3 ve önceki serilerin en çok sevdiğim yanlarından biri LCD tasarımı idi. X-T4’de yapılan ve her yere dönen LCD pek hoşuma gitmedi. Görüntü sabitlemenin gelmesiyle birlikte, yotuberlar hareket halinde kendilerini de çekebilecek artık. Kamerada nasıl çıktıklarını da dönen LCD’den kontrol edebilecek. Fotoğrafçı ve videocular için ise ne kadar etkilidir bilemiyorum. Eski LCD ile ben tek harekette aşağıdan, yukardan çekimlerimi kontrol edebiliyordum. Şimdi en az  3 hareket yapmam gerekiyor. Ekranı çıkart, sola yatır, aşağı ya da yukarı çevir. Önceki LCD mekanizmanın ince yapısı da çok karizmatik duruyordu. Şimdiki biraz kutu gibi görünüyor. Aynı zamanda bel hizası gibi çekimlerde makinanın yanında bir de ekran olması iki şeyi taşıyor gibi hissettiriyor. Yürüyerek yaptığım takip sahneli video çekimlerinde ben makina kayışını gerdirerek çekim yaparım. Böylece daha stabil bir sonuç elde ederim. Yine aynı şeyi yapmak istedim  ama ekran yanda olduğu için kayış ekranı kapattı. LCD tasarımı çekim konforumu oldukça düşürdü. Muhtemelen bazı kişiler bu tasarımı eskisine göre daha çok sevecektir. Çoğunluğun ise benim gibi düşüneceğini sanıyorum. Gerçi X-T serisi için yeni olan bu tasarım aslında çok eski bir tasarım. Bana 10 yıl önceki giriş seviyesi DSLR makinalarını hatırlatıyor. T1,T2 ve T3 bence oldukça yenilikçiydi. Yeni LCD’nin makina arkasında ekranı göstermeyecek şekilde ters kapanması  çizilme ve darbe kaynaklı olabilecek arızaları önlemiş oluyor. Bunu bir avantaj olarak söyleyebilirim.

Fujifilm X-T4

Yeni perde sistemi ile birlikte daha hızlı, daha sessiz ve daha uzun ömürlü çekimler yapmak mümkün hale geldi.  Birçok kişi uç hızlarda ve yoğunlukta çekim yapmayacağı için perde sisteminin yeniliğini hissetmeyecektir.

Still & Movie Çarkı ile fotoğraf ve video olarak makinanın  ikiye ayrılması iyi düşünülmüş. Önceden menüler, butonlar biraz daha komplikeydi. Bu yeni ayrım düğmesiyle net bir şekilde ayrım gerçekleşiyor. Menüler değişiyor. Başka bir ifadeyle,  X-T4 hem fotoğraf hem de video kamerası değil. İstenildiğinde video kamera , istenildiğinde fotoğraf makinası. Bir cihaz içinde iki kamera.

X-T4’de hoparlör çıkış yeri bulunmuyor. Bunun yerine USB-C’den bir adaptör yardımı ile çıkış alabiliyorsunuz. Benim açımdan kayda değer bir kayıp sayılmaz bu. Bugüne kadar hiç bir çekimde kulaklık kullanmadım. Ses ile ilgili hassas çekimler yapan kişiler ise bu adaptörle işlerini rahat görebilirler. Yine bataryayı makina üzerinden şarj etmek mümkün. Extra grip ile 3 bataryayı aynı anda makina üzerinden şarj etme olanağından da bir yenilik olarak bahsedebiliriz.

Fujifilm X-T4

X-T3 tüm dünyada video kalitesi ile ses getiren bir makina olmuştu. Ülkemizde de aynı şekilde  çoğu profesyonel ya da amatör X-T3 ile fujifilm kullanmaya başlamıştı. Videodaki yüksek kalite seçeneklerine IBIS’in ekleniyor olması bir çok kullanıcıyı cezbedecektir. Bu yüzden X-T4 kendini anlatırken x-T3 kadar yorulmayacak ve kısa sürede en çok tercih edilen kameralaran birisi olacak.

Fujifilm X-T4

YAZILIM (öne çıkanlar) 

  • Videoda 10 kat yavaşlatma seçeceği (240 FPS)
  • F-Log izleme asistanı
  • Yeni film benzetimi modu (Eterna Bleach Bypass)
  • AF hızı 0.02 saniyeden daha düşük
  • Düşük ışıkta artan  AF başarısı
  • HDR modu

Bu yazıklarımdan beni ilgilendirenler 240 FPS ve F-log izlencesi. Ayrıca  jpeg çekenler için birçok yeni ayar eklenmiş. Renk ve tonlar için daha hassas ve ilave seçenekler getirilmiş. RAW çekenler için ise yeni bir sıkıştırılmış format eklenmiş. Sevilen classic negative film benzetimi de X-T4’e eklenmiş.

Fujifilm X-T4

Özetle;

X-T3 tasarımını, LCD nedeniyle X-T4’den daha çok seviyorum. Fakat IBIS daha baskın geliyor. Fotoğraf çekerken alacakaranlıkta, loş ışıkta 1 saniyelik bir enstantane değeriyle çekim yapmak daha avantajlı. Hangi lensimde OIS olup olmadığını düşünmeksizin hareket etmek de özgürlük sağlayacaktır. Özellikle prime lensleri video çekimlerinde kullanmak oldukça keyifliydi. Fotoğrafta sık kullandığım 16-55 lensi, video çekerken de kullanmak çok iyi olacak.  X-T2 ve X-H1 sahibi olup da daha iyi video çekmek için makinalarını güncellemek isteyenler için X-T4 iyi bir seçenek. X-T3 sahipleri ise makinalarını henüz yeni almışlardı. Psikolojik olarak bir eksiklik duygusu yaşayanlar olacaktır. Ama eğer ki OIS’li bir lensiniz varsa ve ara sıra video çekiyorsanız bence bir eksiklik yaşamınıza gerek yok. Çünkü video ve fotoğraf kalitesi aynı. Sadece çekim konforunda değişiklikler var. Bu da sizin tercihinize kalmış.

Fujifilm X-T2 İzlenimlerim

Her ne kadar bu yazının başlığı izlenimler şeklinde olsa da, aslında bu makinayı 6 aydır kullanıyorum. Bir nevi uzun kullanım yorumlarımı okuyacağınız bu yazıyı örnek fotoğraflarla desteklemeye çalışacağım. X-T2’nin çıkması üzerinden geçen zamanda internet üzerinde hem video olarak hem de fotoğraf olarak karşılaştırmalı bir çok inceleme yazısına rastlayabilirsiniz. Benimki daha çok sosyal inceleme olacak 🙂 Yani bu makinayı kullanırken yaşadığım deneyimleri aktarmaya çalışacağım.  Fotoğraf olarak da çoğunlukla geçen hafta yaptığım Doğu Karadeniz gezisinden fotoğraflar paylaşacağım.

Zaman zaman takipçilerim benden makina önerisi istiyorlar. Onlar için kısa bir not yazmak istiyorum. Günümüzde artık kötü makina yok. Fakat sizin için iyi olmayabilecek makinalar var. Makina arayışına girdiğiniz ilk esnada cevaplamanız gereken bir soru var. Sportif bir kullanıcı mısınız? Yoksa daha çok stabil, fazla aksiyon içermeyen çekimler mi düşünüyorsunuz ?  Üreticiler genel olarak makinalarını bu şekilde ayırıyor. Her ikisi de benzer görüntü kalitesini vermesine rağmen, biri yavaş diğeri ise hızlı sonuçlar veriyor.  Düşük hızlı olanların genellikle çözünürlüğü yüksek ve bu nedenle de iso başarımı nispeten daha başarısız oluyor. Focus noktaları daha az, buffer  daha düşük oluyor. Sportif kameralarda ise durum tam tersi. Çözünürlük nispeten düşük, focus hızı ve seri çekim hızı ise yüksek.  Siz daha pahalısı daha iyi şeklinde bir mantık yürütürseniz, muhtemelen yanlış bir tercih yapmış olursunuz. Stüdyo için üterilen yüksek çözünürlüklü bir makina hem hacimli hem de yavaş olacağından doğada sizi yavaşlatabilir.  Bütçenizi ve arayışınızı öncelikle bu kriterden yola çıkarak belirlemenizde fayda var. Diğer ayrıntıları ise internetten kolayca öğrenebilirsiniz.

Ben ise kendimi daha çok sportif kullanıcı olarak değerlendiriyorum. Birinci önceliğim genelde hız oluyor. Konuyu gördüğüm anda saniyeler içinde çekmeliyim.  Hemen başka bir açı deneyip yine saniyeler içinde birkaç tane daha çekmeliyim. Bu sırada hafıza kartım şişmemeli, lensim takılma yapmamalı.

Bu küçük tavsiye girişinden sonra X-T2’ye geçebiliriz.  Fujifilm’in aynasız (mirrorles)  24 mp çözünürlükte 4K video çekebilen ve hız öncelikli bir fotoğraf makinası şeklinde tanımlayabilirim.

Gövde ve Tasarım 

X-T1 tasarımını biliyorsanız şayet, onunla ilgili bazı iyileştirmelerin yapılmış hali gibi düşünebilirsiniz.  Bu tasarımı estetik buluyorum. Ayrıca işime yarayacak tüm kontrolleri makina menüsüne girmeden yapmak, bana hız kazandırıyor.  Şimdi ne gibi değişiklikler var ona bakalım. Bana göre  en önemli değişiklik fokus için stick eklenmesi. Bu yenilikle farklı yerlere odak için kısayol atamaktan kurtuluyor ve daha rahat odak noktası seçebiliyorum. Bir diğer değişiklik ise çift hafıza kartını desteklemesi. Üstelik her iki slot da yüksek hızlı UHS-2 kartları destekliyor. UHS-2 demişken bu makinayı en hızlı Lexar 2000x modeliyle kullandım. Onun dışında Fujifilm’in 64 Gb UHS-2 kartını kullanıyorum. Bu slotları ayarlamak için değişik seçenekler var. İsterseniz kartın birine fotoğrafları diğerine videoları çekebilirsiniz. Ya da yedek olsun diye her ikisine de aynı verileri yazdırabilirsiniz.  Çift hafıza kartı desteği sayesinde “Hafıza kartınız dolu” uyarısını artık görmüyorum. Geliştirilmiş video özellikleri, çift hafıza kartı desteği gibi yapılan güncellemer ile birlikte makinanın ağırlığı 393 gramdan 453 grama yükselmiş. 60 gram bir ağırlık kullanırken hissedilen bir ağırlık olmasa da, “gelecekte yapılacak her donanımsal güncellemede makina ağırlığı  artacak mı ? ” diye bir soru işareti yaratıyor.   LCD ekran artık 3 yönlü hareket edebiliyor. Öncede sadece aşağı yukarı şeklinde hareket eden panel şimdi dikey olarak da bir yöne doğru açılabiliyor. Yerden ya da yukardan dikey çekimler yaparken ekranı görmek daha kolay hale gelmiş. Ben bu özelliği genel olarak yerden çekimler de kullandım. Çoğu kimseyi ilgilendirmese de  küçük  bir değişiklik  benim işimi çok kolaylaştırdı. Makinanın altında yer alan tripod vida yeri önceden kenardaydı. Şimdi ise merkezde yer alıyor.  Eğer hala kenarda yer alsaydı, video çekerken kullandığım titreşim önleme cihazına (gimbal) takılamayacaktı. Belki de bu yüzden bu şekilde bir değişiklik yapılmış olabilir.  Tasarımdaki değişiklikler genel olarak bu şekilde. Yine toza ve suya dayanıklılık özelliği bir önceki model de olduğu gibi hayat kurtarıyor 🙂

X-T1 de 4000s olan mekanik shutter X-T2 de 8000s olmuş. Elektronik shutter ise 32000s. Bu değerler her türlü hızlı  koşulda çekim yapmanıza olanak sağlıyor.  Pozlama teleafisi ise 3 stopdan 5 stopa yükselmiş.

Fotoğraf Kalitesi 

Çözünürlük 16 MP’den 24 MP’ye yükselmiş. Fotoğraf işlemek ve daha yüksek boyutlarda baskı almak için bir avantaj sağlıyor.  X- Trans CMOS 3  sensörünü kullanan X-T2 X Proccessor Pro işlemcisini kullanıyor. Diğer modellerden farklı olarak RAW özelliğinin yanı sıra RAW sıkıştırma özelliği de yenilikler arasında. ISO 12800’e kadar yükselebiliyor. Yazılımsal olarak da 51200’e ulaşabiliyor.  Temiz kareler için ise 3200 değerlerini çok aşmamak gerekiyor.  X-T1 ile X-T2 arasındaki fotoğraf kalitesini birbirine yakın buluyorum. Ancak PS ya da LR ile fotoğraf işlerken X-T2’yi daha verimli buldum. Dyanmic Range aralığının biraz yükseldiğini gözlemliyorum.  X-T2 de işlevsel özellikler konusunda çok bonkör davranırken, fotoğraf kalitesi olarak aynı oranda bir artış sağlamıyor. Benzer sınıfta yer alan farklı marka ve modelde de APSC sensörler için bir doyma noktası sınırı varsa, sanki oralarda turluyoruz gibi geliyor bana. Üreticiler bu doygunluğu farklı özellikler ve video performanslarını arttırarak bertaraf etmek istiyor. Aynı doygunluğu FF sensörlerde de görebiliyoruz. Burada da devreye GFX 50S giriyor 🙂  Daha önceki GFX 50s incelemelerimi blogdan okuyabilirsiniz. Fotoğraf kaliteleri konusunda yeni birşey söylemek bu kadar zorken haliyle extralar bir fark yaratıyor. Bu da yazının başında söylediğim öneriye denk geliyor.

Fokus

Üreticiler için gerçek yarışın burada yaşandığını söyleyebilirim. Fujifilm X-T2 ise bu konuda çok iddialı özelliklere ve yeteneklere sahip. X-T1’de 77 olan netleme noktası 325’e çıkıyor. Üstelik kadrajın en köşelerinden bile netlik noktası seçilebiliyor. Phase dedection netleme noktası ise 9’dan 49’a çıkıyor. Asıl hızı da bu sağlıyor. Yeni stick ve odak noktaları  ile netliği kaçırmak çok zor.  Sürekli netleme (AF-C) konusunda da 5 ayrı seçenek var. Hareketin hızı ve konumuna göre hazır ayarlardan birini seçebiliyor ya da kendiniz yaratabiliyorsunuz. Henüz bu menüyle çok işim olmadı. Seri çekimlere ihtiyaç duymadığım konular çektiğim için genelde AF-S seçeneğini kullandım.. Kullandığım bütün lenslerde AF hızı ve kararlılığını hissettim. 325 odak noktası yerine 91 odak noktasını seçtim. 325 odak noktası seçtiğinizde bir köşeden diğerine gitmek baya zaman alıyor 🙂  AF konusunda o kadar çok seçenek var ki, her kullanıcı tarzına göre iyileştirilmiş bir seçenek mevcut. Fujifilm güncellemerinin aslan payını da genelde AF özellikleri alıyor.

 

Diğer Özelikler

X-T2 de diğer modellerden farklı olarak Boost modu var. Makina performanslarını arttırmaya yarıyor. LCD yenileme , netleme gibi hız odaklı  konularda makinaya güç verip performansını arttırıyor. Tabiki bu şekilde pil daha erken bitiyor. Orjinal hızdan memnun kaldığım için bu özelliği pek kullanmadım. X-T2 de pil genel olarak daha çabuk bitiyor. Kabaca %20 daha erken bitiyor diyebilirim. Özellikle video çekimlerinde bu daha çok hissediliyor.  USB 3 girişinin yanı sıra, 3.5 mm girişli mikrofonları destekliyor. X-T2 de doğada uzun süre geçirenler için harika bir özellik daha var. USB’den powerbank ile bataryanızı şarj edebilirsiniz.

Video 

Artık her makina da ciddi bir şekilde videodan da bahsetmek gerekiyor.  X-T1’de yetersiz olan video kalitesi bu modelde birkaç basamak birden sıçrama yaparak, video konusunda iddialı olan rakiplerini yakalayabilmiş. Tabiki Panasonic GH5 modelini duyurmasıyla kalite eşiği yine birkaç basamak yukarı çıkmış oldu. Fakat GH5’de fotoğraf özellikleri açısından çok iddialı değil. Bakalım hem fotoğraf, hem de video özelliklerini hangi marka istenilen seviyede bir arada verebilecek.   Kısaca X-T2 video değerlerine göz atalım..

  • 1080p 60 fps 100 mpbs
  • 4K 30 fps 100 mbps
  • 4.2.0 codec
  • 8 Bit renk derinliği
  • 3.5 Mikrofon girişi
  • Battery grip ile kulaklık girişi
  • Film simulasyon kullanımı
  • Açık ve koyu alan değerlerini yönetme
  • Histogram
  • Çekim esnasında değerleri yönetme
  • External olarak HDMI portundan F-LOG ve 4.2.2 codec imkanı

X-T1 de yer alan moire sorunu bu modelde çözülmüş. Normal bir kullanıcı için yukarıdaki değerler tatminkar görünüyor. Anılarınızı yüksek kalitede kaydedebilir, Youtube ve Vimeo  videoları hazırlayabilirsiniz. Fakat profesyonel anlamda içerik üreticisi iseniz makinaya extra olarak takılan bir ekran ile F-LOG ve 4.2.2 codec çekim yapmalısınız. F-LOG ne işe yarıyor derseniz.. Kısaca makinanın dynamic range aralığını yükseltip size olabilidiğince soft ve renksiz ham görüntü veriyor. Sahneler arasında renk tutarlılığını yakalayabilmek için F-LOG önemli bir avantaj sağlıyor. Makina üreticisnin renklerini kullanmak istemiyorum, ben kendi renklerimi uygulamak istiyorum dediğinizde bu özellik ciddi bir önem taşıyor.  Aşağıdaki örnek videodan F-LOG çekim üzerine fikir edinebilirsiniz.

X-T2 modeli video konusunda kullanıcısını yormayan hazır renk ayarlarıyla geliyor. Bu yönyle de daha çok normal kullanıcıyı hedeflediği anlaşılıyor. Profesyonel içerik üreticileri için ise video performansı arttırılmış yeni bir modelin yolda olduğunu ve yakın zamanda fısıltılarını duyacağınızı belirteyim.

Makina üzerinde titreşim önleme sistemi olmadığı için OIS özelliği olan lensleri kullanmak gerekiyor. Tabiki diğerleri de kullanılabilir ama biraz deneyim gerektiriyor. Ben en çok 5 stop titreşim önleme sunan 50-140 mm ile çekim yapmayı seviyorum. 16-55 2.8 lensimde OIS olmamasına en çok video çekerken hayıflandım. Umarım bu lensin OIS olanı çıkar diyeceğim ama yine duyumlara göre sonraki modellerde gövdeden sabitleme sisteminin geleceği söyleniyor. Bu her model de olur mu bilmiyorum ama video gücü arttırılmış model için geleceğini daha dün fujirumors.com sitesinden okumuştum.

Kısaca X-T2 video yetenekleriyle çağı yakalamış ama öncü bir yenilik sunmamış.  Neler olabilirdi? En azından F-LOG dahili kayıt imkanı olabilirdi. 4.2.0 yerine 4.2.2 codec kullanabilirdi. En önemlisi de 8 bit yerine 10 bit renk değerini external olsa da verebilmeli. 1080p çekimlerde en azından 120 fps görebilmeliyiz.  Fujifilm yetkilileriyle görüştüğümde X-T2’nin fotoğraf öncelikli bir makina olduğu ve video özellikli bir makinanın da ar-ge çalışmalarının devam ettiğini söylüyorlar.  Durum böyleyse video için video özellikleri ön planda olan bir makina tercih edilmeli.

X-T2 ile çektiğim iki videoyu aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz..

 

 

Sonuç

Eğer yeni bir makina alacaksanız ya da aynalı sistemden aynasız sisteme geçiş yapacaksanız; X-T2 sizin için iyi bir tercih olabilir. Doğada kullanım için su ve toz dayanıklılığının yanı sıra AF hızı  ve lens çeşitliliğiyle iddialı bir seçenek.  Hali hazırda X-T1 kullanıcısıysanız bir sonraki modeli beklemek daha doğru olabilir.

Artılar

  • Focus Stick
  • 3 eksenli açılabilir LCD
  • Çift Hafıza Kartı desteği (UHS-2)
  • Ergonomi
  • Kontrol Düğmeleri
  • Dayanıklı Gövde
  • Fotoğraf Kalitesi
  • Netleme noktaları
  • Objektif Çeşitliliği
  • Video film benzetimi modları
  • USB’den şarj imkanı

Eksiler

  • Dokunmatik Ekran yok.
  • Dahili Video Seçenekleri daha iyi olabilir.
  • Dahili titreşim önleme  sistemi yok. (Çoğu lensinde OIS özelliği var)
  • Pil tüketimi önceki modele göre  fazla