Yazılar

Fujifilm X-T2 İzlenimlerim

Her ne kadar bu yazının başlığı izlenimler şeklinde olsa da, aslında bu makinayı 6 aydır kullanıyorum. Bir nevi uzun kullanım yorumlarımı okuyacağınız bu yazıyı örnek fotoğraflarla desteklemeye çalışacağım. X-T2’nin çıkması üzerinden geçen zamanda internet üzerinde hem video olarak hem de fotoğraf olarak karşılaştırmalı bir çok inceleme yazısına rastlayabilirsiniz. Benimki daha çok sosyal inceleme olacak 🙂 Yani bu makinayı kullanırken yaşadığım deneyimleri aktarmaya çalışacağım.  Fotoğraf olarak da çoğunlukla geçen hafta yaptığım Doğu Karadeniz gezisinden fotoğraflar paylaşacağım.

Zaman zaman takipçilerim benden makina önerisi istiyorlar. Onlar için kısa bir not yazmak istiyorum. Günümüzde artık kötü makina yok. Fakat sizin için iyi olmayabilecek makinalar var. Makina arayışına girdiğiniz ilk esnada cevaplamanız gereken bir soru var. Sportif bir kullanıcı mısınız? Yoksa daha çok stabil, fazla aksiyon içermeyen çekimler mi düşünüyorsunuz ?  Üreticiler genel olarak makinalarını bu şekilde ayırıyor. Her ikisi de benzer görüntü kalitesini vermesine rağmen, biri yavaş diğeri ise hızlı sonuçlar veriyor.  Düşük hızlı olanların genellikle çözünürlüğü yüksek ve bu nedenle de iso başarımı nispeten daha başarısız oluyor. Focus noktaları daha az, buffer  daha düşük oluyor. Sportif kameralarda ise durum tam tersi. Çözünürlük nispeten düşük, focus hızı ve seri çekim hızı ise yüksek.  Siz daha pahalısı daha iyi şeklinde bir mantık yürütürseniz, muhtemelen yanlış bir tercih yapmış olursunuz. Stüdyo için üterilen yüksek çözünürlüklü bir makina hem hacimli hem de yavaş olacağından doğada sizi yavaşlatabilir.  Bütçenizi ve arayışınızı öncelikle bu kriterden yola çıkarak belirlemenizde fayda var. Diğer ayrıntıları ise internetten kolayca öğrenebilirsiniz.

Ben ise kendimi daha çok sportif kullanıcı olarak değerlendiriyorum. Birinci önceliğim genelde hız oluyor. Konuyu gördüğüm anda saniyeler içinde çekmeliyim.  Hemen başka bir açı deneyip yine saniyeler içinde birkaç tane daha çekmeliyim. Bu sırada hafıza kartım şişmemeli, lensim takılma yapmamalı.

Bu küçük tavsiye girişinden sonra X-T2’ye geçebiliriz.  Fujifilm’in aynasız (mirrorles)  24 mp çözünürlükte 4K video çekebilen ve hız öncelikli bir fotoğraf makinası şeklinde tanımlayabilirim.

Gövde ve Tasarım 

X-T1 tasarımını biliyorsanız şayet, onunla ilgili bazı iyileştirmelerin yapılmış hali gibi düşünebilirsiniz.  Bu tasarımı estetik buluyorum. Ayrıca işime yarayacak tüm kontrolleri makina menüsüne girmeden yapmak, bana hız kazandırıyor.  Şimdi ne gibi değişiklikler var ona bakalım. Bana göre  en önemli değişiklik fokus için stick eklenmesi. Bu yenilikle farklı yerlere odak için kısayol atamaktan kurtuluyor ve daha rahat odak noktası seçebiliyorum. Bir diğer değişiklik ise çift hafıza kartını desteklemesi. Üstelik her iki slot da yüksek hızlı UHS-2 kartları destekliyor. UHS-2 demişken bu makinayı en hızlı Lexar 2000x modeliyle kullandım. Onun dışında Fujifilm’in 64 Gb UHS-2 kartını kullanıyorum. Bu slotları ayarlamak için değişik seçenekler var. İsterseniz kartın birine fotoğrafları diğerine videoları çekebilirsiniz. Ya da yedek olsun diye her ikisine de aynı verileri yazdırabilirsiniz.  Çift hafıza kartı desteği sayesinde “Hafıza kartınız dolu” uyarısını artık görmüyorum. Geliştirilmiş video özellikleri, çift hafıza kartı desteği gibi yapılan güncellemer ile birlikte makinanın ağırlığı 393 gramdan 453 grama yükselmiş. 60 gram bir ağırlık kullanırken hissedilen bir ağırlık olmasa da, “gelecekte yapılacak her donanımsal güncellemede makina ağırlığı  artacak mı ? ” diye bir soru işareti yaratıyor.   LCD ekran artık 3 yönlü hareket edebiliyor. Öncede sadece aşağı yukarı şeklinde hareket eden panel şimdi dikey olarak da bir yöne doğru açılabiliyor. Yerden ya da yukardan dikey çekimler yaparken ekranı görmek daha kolay hale gelmiş. Ben bu özelliği genel olarak yerden çekimler de kullandım. Çoğu kimseyi ilgilendirmese de  küçük  bir değişiklik  benim işimi çok kolaylaştırdı. Makinanın altında yer alan tripod vida yeri önceden kenardaydı. Şimdi ise merkezde yer alıyor.  Eğer hala kenarda yer alsaydı, video çekerken kullandığım titreşim önleme cihazına (gimbal) takılamayacaktı. Belki de bu yüzden bu şekilde bir değişiklik yapılmış olabilir.  Tasarımdaki değişiklikler genel olarak bu şekilde. Yine toza ve suya dayanıklılık özelliği bir önceki model de olduğu gibi hayat kurtarıyor 🙂

X-T1 de 4000s olan mekanik shutter X-T2 de 8000s olmuş. Elektronik shutter ise 32000s. Bu değerler her türlü hızlı  koşulda çekim yapmanıza olanak sağlıyor.  Pozlama teleafisi ise 3 stopdan 5 stopa yükselmiş.

Fotoğraf Kalitesi 

Çözünürlük 16 MP’den 24 MP’ye yükselmiş. Fotoğraf işlemek ve daha yüksek boyutlarda baskı almak için bir avantaj sağlıyor.  X- Trans CMOS 3  sensörünü kullanan X-T2 X Proccessor Pro işlemcisini kullanıyor. Diğer modellerden farklı olarak RAW özelliğinin yanı sıra RAW sıkıştırma özelliği de yenilikler arasında. ISO 12800’e kadar yükselebiliyor. Yazılımsal olarak da 51200’e ulaşabiliyor.  Temiz kareler için ise 3200 değerlerini çok aşmamak gerekiyor.  X-T1 ile X-T2 arasındaki fotoğraf kalitesini birbirine yakın buluyorum. Ancak PS ya da LR ile fotoğraf işlerken X-T2’yi daha verimli buldum. Dyanmic Range aralığının biraz yükseldiğini gözlemliyorum.  X-T2 de işlevsel özellikler konusunda çok bonkör davranırken, fotoğraf kalitesi olarak aynı oranda bir artış sağlamıyor. Benzer sınıfta yer alan farklı marka ve modelde de APSC sensörler için bir doyma noktası sınırı varsa, sanki oralarda turluyoruz gibi geliyor bana. Üreticiler bu doygunluğu farklı özellikler ve video performanslarını arttırarak bertaraf etmek istiyor. Aynı doygunluğu FF sensörlerde de görebiliyoruz. Burada da devreye GFX 50S giriyor 🙂  Daha önceki GFX 50s incelemelerimi blogdan okuyabilirsiniz. Fotoğraf kaliteleri konusunda yeni birşey söylemek bu kadar zorken haliyle extralar bir fark yaratıyor. Bu da yazının başında söylediğim öneriye denk geliyor.

Fokus

Üreticiler için gerçek yarışın burada yaşandığını söyleyebilirim. Fujifilm X-T2 ise bu konuda çok iddialı özelliklere ve yeteneklere sahip. X-T1’de 77 olan netleme noktası 325’e çıkıyor. Üstelik kadrajın en köşelerinden bile netlik noktası seçilebiliyor. Phase dedection netleme noktası ise 9’dan 49’a çıkıyor. Asıl hızı da bu sağlıyor. Yeni stick ve odak noktaları  ile netliği kaçırmak çok zor.  Sürekli netleme (AF-C) konusunda da 5 ayrı seçenek var. Hareketin hızı ve konumuna göre hazır ayarlardan birini seçebiliyor ya da kendiniz yaratabiliyorsunuz. Henüz bu menüyle çok işim olmadı. Seri çekimlere ihtiyaç duymadığım konular çektiğim için genelde AF-S seçeneğini kullandım.. Kullandığım bütün lenslerde AF hızı ve kararlılığını hissettim. 325 odak noktası yerine 91 odak noktasını seçtim. 325 odak noktası seçtiğinizde bir köşeden diğerine gitmek baya zaman alıyor 🙂  AF konusunda o kadar çok seçenek var ki, her kullanıcı tarzına göre iyileştirilmiş bir seçenek mevcut. Fujifilm güncellemerinin aslan payını da genelde AF özellikleri alıyor.

 

Diğer Özelikler

X-T2 de diğer modellerden farklı olarak Boost modu var. Makina performanslarını arttırmaya yarıyor. LCD yenileme , netleme gibi hız odaklı  konularda makinaya güç verip performansını arttırıyor. Tabiki bu şekilde pil daha erken bitiyor. Orjinal hızdan memnun kaldığım için bu özelliği pek kullanmadım. X-T2 de pil genel olarak daha çabuk bitiyor. Kabaca %20 daha erken bitiyor diyebilirim. Özellikle video çekimlerinde bu daha çok hissediliyor.  USB 3 girişinin yanı sıra, 3.5 mm girişli mikrofonları destekliyor. X-T2 de doğada uzun süre geçirenler için harika bir özellik daha var. USB’den powerbank ile bataryanızı şarj edebilirsiniz.

Video 

Artık her makina da ciddi bir şekilde videodan da bahsetmek gerekiyor.  X-T1’de yetersiz olan video kalitesi bu modelde birkaç basamak birden sıçrama yaparak, video konusunda iddialı olan rakiplerini yakalayabilmiş. Tabiki Panasonic GH5 modelini duyurmasıyla kalite eşiği yine birkaç basamak yukarı çıkmış oldu. Fakat GH5’de fotoğraf özellikleri açısından çok iddialı değil. Bakalım hem fotoğraf, hem de video özelliklerini hangi marka istenilen seviyede bir arada verebilecek.   Kısaca X-T2 video değerlerine göz atalım..

  • 1080p 60 fps 100 mpbs
  • 4K 30 fps 100 mbps
  • 4.2.0 codec
  • 8 Bit renk derinliği
  • 3.5 Mikrofon girişi
  • Battery grip ile kulaklık girişi
  • Film simulasyon kullanımı
  • Açık ve koyu alan değerlerini yönetme
  • Histogram
  • Çekim esnasında değerleri yönetme
  • External olarak HDMI portundan F-LOG ve 4.2.2 codec imkanı

X-T1 de yer alan moire sorunu bu modelde çözülmüş. Normal bir kullanıcı için yukarıdaki değerler tatminkar görünüyor. Anılarınızı yüksek kalitede kaydedebilir, Youtube ve Vimeo  videoları hazırlayabilirsiniz. Fakat profesyonel anlamda içerik üreticisi iseniz makinaya extra olarak takılan bir ekran ile F-LOG ve 4.2.2 codec çekim yapmalısınız. F-LOG ne işe yarıyor derseniz.. Kısaca makinanın dynamic range aralığını yükseltip size olabilidiğince soft ve renksiz ham görüntü veriyor. Sahneler arasında renk tutarlılığını yakalayabilmek için F-LOG önemli bir avantaj sağlıyor. Makina üreticisnin renklerini kullanmak istemiyorum, ben kendi renklerimi uygulamak istiyorum dediğinizde bu özellik ciddi bir önem taşıyor.  Aşağıdaki örnek videodan F-LOG çekim üzerine fikir edinebilirsiniz.

X-T2 modeli video konusunda kullanıcısını yormayan hazır renk ayarlarıyla geliyor. Bu yönyle de daha çok normal kullanıcıyı hedeflediği anlaşılıyor. Profesyonel içerik üreticileri için ise video performansı arttırılmış yeni bir modelin yolda olduğunu ve yakın zamanda fısıltılarını duyacağınızı belirteyim.

Makina üzerinde titreşim önleme sistemi olmadığı için OIS özelliği olan lensleri kullanmak gerekiyor. Tabiki diğerleri de kullanılabilir ama biraz deneyim gerektiriyor. Ben en çok 5 stop titreşim önleme sunan 50-140 mm ile çekim yapmayı seviyorum. 16-55 2.8 lensimde OIS olmamasına en çok video çekerken hayıflandım. Umarım bu lensin OIS olanı çıkar diyeceğim ama yine duyumlara göre sonraki modellerde gövdeden sabitleme sisteminin geleceği söyleniyor. Bu her model de olur mu bilmiyorum ama video gücü arttırılmış model için geleceğini daha dün fujirumors.com sitesinden okumuştum.

Kısaca X-T2 video yetenekleriyle çağı yakalamış ama öncü bir yenilik sunmamış.  Neler olabilirdi? En azından F-LOG dahili kayıt imkanı olabilirdi. 4.2.0 yerine 4.2.2 codec kullanabilirdi. En önemlisi de 8 bit yerine 10 bit renk değerini external olsa da verebilmeli. 1080p çekimlerde en azından 120 fps görebilmeliyiz.  Fujifilm yetkilileriyle görüştüğümde X-T2’nin fotoğraf öncelikli bir makina olduğu ve video özellikli bir makinanın da ar-ge çalışmalarının devam ettiğini söylüyorlar.  Durum böyleyse video için video özellikleri ön planda olan bir makina tercih edilmeli.

X-T2 ile çektiğim iki videoyu aşağıdaki linklerden izleyebilirsiniz..

 

 

Sonuç

Eğer yeni bir makina alacaksanız ya da aynalı sistemden aynasız sisteme geçiş yapacaksanız; X-T2 sizin için iyi bir tercih olabilir. Doğada kullanım için su ve toz dayanıklılığının yanı sıra AF hızı  ve lens çeşitliliğiyle iddialı bir seçenek.  Hali hazırda X-T1 kullanıcısıysanız bir sonraki modeli beklemek daha doğru olabilir.

Artılar

  • Focus Stick
  • 3 eksenli açılabilir LCD
  • Çift Hafıza Kartı desteği (UHS-2)
  • Ergonomi
  • Kontrol Düğmeleri
  • Dayanıklı Gövde
  • Fotoğraf Kalitesi
  • Netleme noktaları
  • Objektif Çeşitliliği
  • Video film benzetimi modları
  • USB’den şarj imkanı

Eksiler

  • Dokunmatik Ekran yok.
  • Dahili Video Seçenekleri daha iyi olabilir.
  • Dahili titreşim önleme  sistemi yok. (Çoğu lensinde OIS özelliği var)
  • Pil tüketimi önceki modele göre  fazla